Yaşam şekli değişimleri ile kanserin önlenebilir olduğu bulundu.

Yayınlanma Sağlık

Kanserin önlenebilir olduğu ve sağlıklı alışkanlıklar ile ölümlerin azaltılabileceği bulundu. Harvard Üniversitesi bilim insanlarının bulduğuna göre, yaşam şekli değişimleri ile kanser önlenebilir. Sigara içmemek, aşırıya kaçmadan içki içmek, vücut ağırlığını korumak ve egzersiz yapmak, tüm kanser ölümlerinin yarısından fazlasını önleyebilir.

Harvard Üniversitesi Kamu Sağlığı Fakültesi’nden T. H. Chan, bir basın bülteninde şöyle söylüyor: “Bulguları ABD nüfusuna geniş ölçektegenelleyerek, kadınlar için kanser vakalarının yüzde 41’inin ve kanserden ölümlerin yüzde 59’unun önlenebilme olasılığına sahip olduğunu bulduk. Erkeklerde ise, kanser vakalarının yüzde 63’ü ve ölümlerin yüzde 67’si önlenebilir durumdaydı.”

Bir çift Harvard araştırmacısı, veri için, on binlerce kadın hemşirenin ve erkek sağlık uzmanının sağlığı ile yaşam şeklini takip etmiş ve devam etmekte olan geniş çaplı çalışmaları kullandı. İnsanları, düşük tehlike altındakiler ve yüksek tehlike altındakiler olmak üzere iki gruba ayırdılar.

Düşük tehlike altındakiler sigara içmiyordu, kadınlarda günde bir veya erkeklerde günde iki içkiden fazla içmiyorlardı, 18.5 ile 27.5 arasında sağlıklı bir vücut kitle endeksini sürdürüyorlardı ve haftada iki buçuk saatlik orta ölçülü egzersiz veya bunun yarısı kadar yoğun egzersiz yapıyorlardı.

Sağlıklı alışkanlıkların, kolon kanseri, pankreas kanseri ve böbrek kanseri vakalarının beşte birinden fazlasının yanında, özellikle belirli kanserleri önlemede büyük bir etkiye sahip olabileceğini buldular.

Baş yazar Mingyang Song şöyle söylüyor: “Geçtiğimiz on yılda veya geçen 100 yılda öğrenmiş olduğumuz bilgileri görmezden gelmemeliyiz. Bu bilgileri kullanarak, bu bilgiyi zaten bildiğimiz konusunda halkı haberdar etmeli ve bu bilgiden yararlanarak mevcut kanser önleme çabasını geliştirmeliyiz.”

Yeni araştırma, 2015 yılında yapılan ve kök hücre bölünmesi sırasında meydana gelen rastgele mutasyonların, insanlardaki kanserde önemli bir paya sahip olduğunu öne sürmüş olan çalışmaya cevap olarak yürütüldü.